Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Prof. Dr. Vedat Işıkhan, çeşitli temaslarda bulunmak ve programlara katılmak üzere Iğdır’a gitti.
“Türkiye Yüzyılı’nda Çalışma Hayatı Buluşmaları” programı kapsamında iş insanları ile bir araya gelen Bakan Işıkhan, burada yaptığı konuşmasına Ramazan-ı Şerif’i tebrik ederek, bu mübarek günlerin İslam âlemine ve tüm insanlığa hayırlar getirmesini dileyerek başladı.
21 yıldır işçisinden işverenine, sivil toplum kuruluşundan özel sektörüne kadar toplumun her kesimiyle sürekli dirsek teması içerisinde olduklarına vurgu yapan Işıkhan, “İl il, ilçe ilçe dolaşıyor, iş dünyamızın siz kıymetli temsilcileriyle sık sık bir araya geliyoruz. Yürüdüğümüz her yolu halkımızla birlikte ve omuz omuza yürüdük ve yürümeye devam ediyoruz. Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın liderliğinde yola çıkarken milletimize bir söz vermiştik. Milletin efendisi değil, hizmetkârı, yol arkadaşı olacağız demiştik. Hamdolsun, bugün Cumhur İttifakı olarak attığımız her adımı vatandaşlarımızın rızasını alarak, milletimizle istişare içerisinde gerçekleştirerek bu sözümüzü yerine getiriyoruz” ifadelerini kullandı.
“2023 Yılında Türkiye Ekonomisi Yüzde 4,5 Büyüme ile AB Ülkeleri Arasında En Çok Büyüyen Ülke Oldu”
Bakan Işıkhan, sendikaların, sivil toplum kuruluşlarının, ticaret ve sanayi odalarının taleplerine ve önerilerine hiçbir zaman kulaklarını kapatmadıklarının altını çizerek, “Her zaman sosyal diyalog ile sorunların üstesinden gelmeyi başardık. Katılımcı sosyal devlet anlayışımız gereği her zaman milletimizle birlikte hareket ettik. Bugün de aynı hassasiyetle gelecek yüzyıla, halkıyla iç içe olan, kronikleşmiş ne kadar sorun varsa tek tek çözen bir yönetim anlayışıyla yürüyoruz. 2023 yılında Türkiye ekonomisi yüzde 4,5 büyüme ile AB ülkeleri arasında en çok büyüyen ülke oldu. Dolar bazında milli gelir, Türkiye tarihinde ilk kez 1 trilyon doları aştı. Kişi başına Milli Gelir de, 13 bin 110 dolarla, tarihin en yüksek düzeyini gördü. Diğer yandan; bu ay içinde açıklanacak 2023 yılı verilerinde; hem genelde, hem kadınlarda, hem de gençlerde; 2002 yılından bu yana en yüksek işgücüne katılım oranları ve istihdam oranları beklenmektedir. Aynı şekilde tüm diğer göstergeler son 22 yılın en düşük işsizlik oranının ortaya çıkacağını da işaret etmektedir” bilgilerini paylaştı.
18 Mart Çanakkale Zaferi’nin 109. yıl dönümünü de kutlayan Işıkhan, “Bu vesileyle, kahraman ceddimizin aziz hatırasını bir kez daha yâd ediyoruz. Ruhları şad, mekânları cennet olsun. Biliyorsunuz; 18 Mart, sadece askeri bir zafer değildir. Aynı zamanda milli bir uyanışın, birlik ve beraberliğin, vatan sevgisinin destanıdır. Bu destandan almamız gereken bir ders var. O da; millet olarak birlik olma ve geleceğe daha güçlü adımlarla ilerlememiz gerektiğidir” diye konuştu.
Bakan Işıkhan, bu yüzyılı; emeğin, üretimin, çalışmanın yüzyılı yapacaklarını söyledi.
“Her Gazimiz ve Şehidimiz Milletimizin Ortak Değeridir”
Daha sonra kentteki programları kapsamında Şehit Yakınları ve Gaziler ile İftar Programı’na katılan Işıkhan, burada yaptığı konuşmasında şunları kaydetti:
“Ülkemize; gaziler ve şehitler kazandıran tüm anneleri, babaları hürmetle selamlıyorum. Aziz şehitlerimizin ve hayatını kaybeden gazilerimizin ruhları şad, mekanları cennet olsun. Her gazimiz, her şehidimiz milletimizin ortak değeridir. Esasen bu millet, topyekun gazi bir millettir. Ecdadımız Anadolu’ya gelirken yüreğinde imanıyla bu toprakları baştan sona fetih ve imar etmiştir. Biz Alparslan ile başladık, Osman Gazi ile yürüdük, Fatih’le büyüdük ve Atatürk ile Cumhuriyet’i inşa ettik. Şimdi Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın liderliğinde ihya dönemini yaşıyoruz. İşte bu ihya dönemini hep beraber sürdüreceğiz. Türkiye’nin son 34 yılı kesintisiz şekilde terörle mücadeleyle geçmiştir. Ülkemizde hiçbir şehrimiz yoktur ki; teröre kurban vermemiş olsun, şehidi ve gazisi olmamış olsun. Teröristlerin hain saldırıları karşısında dünyada başka örneği olmayacak şekilde vakur bir duruş sergileyen halkımız; hain örgütlerin emellerine ulaşmalarına izin vermemiştir. Milletimizin; ülkesine ve devletine sahip çıkma konusunda asırlardır sergilediği onurlu duruşun son örneğini işte 15 Temmuz’da hep birlikte yaşadık. Sadece Liderimizin ‘haydi meydanlara’ demesiyle bütün millet ‘sokaklara’ indi, milyonlar Çanakkale Ruhuyla meydanlara döküldü.”
“15 Temmuz Destanını Yazan da Çanakkale Destanını Yazan da Aynı Kandır”
Bakan Işıkhan, 15 Temmuz destanını yazanın da; 1915’te Çanakkale destanını yazanın da aynı kan olduğunu vurgulayarak “18 Mart, sadece askeri bir zafer değildir. Aynı zamanda milli bir uyanışın, birlik ve beraberliğin destanıdır. Bu destandan almamız gereken önemli bir ders var. O da; millet olarak birlik olma ve geleceğe daha güçlü adımlarla ilerlememiz gerektiğidir. Çanakkale Ruhuna sahip çıkacak olan Aziz Milletimizdir. Bizler bu ruhla; sizlerin katkılarıyla, bu yüzyılı Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın işaret ettiği şekilde Türkiye Yüzyılı yapacağız inşallah. Çünkü şehitlerimizin ve gazilerimizin yaptıkları fedakârlık karşısında devlet olarak bize düşen emanetlerine sahip çıkmaktır. Bizim için Çanakkale ve ardından Kurtuluş Savaşı bir dönüm noktasıdır. Son yıllarda yaşadığımız hadiselerin de ülkemiz ve milletimiz için işte böyle önemli bir dönüm noktası mahiyetinde olduğuna inanıyorum” değerlendirmelerinde bulundu.
Her kutlu doğumun sancılı olduğuna dikkati çeken Işıkhan, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Bugünkü Türkiye, 21 yıl önceki Türkiye’den çok daha güçlü, çok daha zengin ve daha fazla iddialıdır. Yarınki Türkiye; Allah’ın izniyle bugünkünden daha güçlü, daha zengin, daha iddialı olacaktır. Bugün, uzaya astronot gönderen, kendi uçağını, kendi arabasını yapabilen, tam bağımsız milli kalkınma yolunda her türlü imkana sahip güçlü bir irade var. Biz ülkemizi somutlaştırdığımız, muasır medeniyet seviyesinin üzerine çıkardığımızda inşallah her şey çok daha farklı hale gelecektir.”