Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Prof. Dr. Vedat Işıkhan, “Türkiye Yüzyılında Çalışma Hayatı: Emeğin, Sendikal Örgütlenmenin ve İstihdamın Geleceği” temasıyla düzenlenen 13. Çalışma Meclisi toplantısına katıldı.
Toplantıda konuşma yapan Bakan Işıkhan, konuşmasının başında yaklaşan 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü’ne değinerek, “Tüm emekçilerimizin 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü’nü şimdiden tebrik ediyorum. Geçmiş yıllarda olduğu gibi bu yılda ülkemizin her yerinde 1 Mayıs’ı barışçıl etkinliklerle kutlamaya hazır tüm emekçi kardeşlerimi selamlıyorum. 1 Mayıs’ın günün anlam ve önemine uygun olarak barış içinde ve bayram havasında geçmesine emekçilerimizin de esenliğine vesile olmasını diliyorum. Türkiye Yüzyılı’nda çalışma hayatı emeğin, sendikal örgütlenmenin ve istihdamın geleceği başlığı altında gerçekleştireceğimiz bu Meclisin ülkemize, milletimize, emekçilerimize ve çalışma hayatımızın tüm aktörlerine hayırlı, uğurlu olmasını diliyorum” ifadelerini kullandı.
“Meclisimiz; Çalışma Hayatımızın Sadece Mevcut Durumunu Değil, Geleceğe Dair Vizyonumuzu Tartışmak ve Belirlemek İçin Bizlere Fırsat Verecektir”
Işıkhan, Meclisin 29-30 Nisan tarihlerinde çalışma hayatında insana yakışır iş, yeşil ve dijital dönüşümün iş gücü piyasalarına etkilediği ve adil çözüm, sendikalar örgütlenmede yaşanan sorunlar ve çözüm önerileri, toplu sözleşme sürecinde yaşanan sorunlar ve çözüm önerileri olarak 4 oturum şeklinde gerçekleşeceği bilgisini paylaşarak, “Bu toplantılarda bulunmamız çalışma hayatımızın sadece mevcut durumunu değil, geleceğe dair vizyonumuzu tartışmak ve belirlemek içinde bizlere fırsat vermektedir. Hem dünyada hem de bölgemizde jeopolitik gerilimler ve ekonomik dalgalanmalar yaşanıyor. Bunlara ilaveten pandemi gibi salgın hastalıklar, doğal afetler, göç hareketleri, savaşlar, su, gıda ve enerji krizleri ne yazık ki beraberinde yeni riskler ve belirsizlikler getiriyor. Türkiye olarak bu belirsizliklerin getireceği her türlü riske karşı alınacak tedbirler için yoğun bir şekilde çalışıyoruz” diye konuştu.
“Nihai Hedefimiz, Türkiye Yüzyılı’nı Emeğin, Yatırımın, Üretimin, Büyümenin, Kalkınmanın ve Refahın Yüzyılı Yapmaktır”
Bakanlık olarak küresel riskleri analiz ederek ve Türkiye’nin yapısal dinamiklerini dikkate alarak, Türkiye Yüzyılı vizyonu ile daha güçlü, kapsayıcı ve sürdürülebilir bir sosyo-ekonomik kalkınmayı sağlayacak politikaları uygulamaya devam ettiklerinin altını çizen Bakan Işıkhan, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı olarak 12. Kalkınma Planı ve Orta Vadeli Programı da dikkate alarak genel istihdamın yanı sıra özellikle kadın ve genç istihdamında artış sağlayacak özel politikalar geliştiriyoruz. Nihai hedefimiz ise Türkiye Yüzyılı’nı emeğin, yatırımın, üretimin, büyümenin, kalkınmanın ve refahın yüzyılı yapmaktır. Günümüzde çalışma hayatı, hızla değişen ekonomik, teknolojik ve sosyal dinamiklerle karşı karşıyadır. Dijitalleşme, yapay zekâ, otomasyon gibi faktörler çalışma hayatındaki roller ve beceri gereksinimlerini yeniden tanımlıyor. Bu anlamda günümüz itibariyle gerçek bir dönüşümün içindeyiz. Bu dönüşümün çalışanların nasıl etkilediğini, iş gücü piyasasında hangi alanlarda yeni fırsatlar ya da hangi alanlarda tehditler oluşturduğunu anlamak, geleceğe dair stratejiler belirlemede kritik bir öneme sahiptir. Ancak unutmamalıyız ki yaşadığımız dönüşümün merkezinde her zaman insan ve emek olmalıdır. İnsan onurunu koruyarak, adil çalışma koşullarını sağlayarak ve çalışan haklarını güvence altına alarak bu dönüşümü yönlendirmeliyiz. Sendikal örgütlenme, bu noktada vazgeçilmez bir yere sahiptir. Bu süreçte sendikalar, çalışanların haklarını savunmak, onları temsil etmek ve güçlendirmek için kritik bir görevi yerine getirmektedir.”
Işıkhan, çalışma hayatındaki sosyal diyaloğun kurumsal, kapsayıcı ve şeffaf biçimde işlemesinde önemli bir rol üstlenen sendikaları desteklemeye devam edeceklerine vurgu yaparak, “Değişen iş yapısı ve çalışma koşulları karşısında sendikal hareketlerinde güçlenmesi gerektiğini düşünmekteyim. Değişen iş gücü piyasalarının ve yeni iş modellerinin sendikal örgütlenmeyi etkilerinin tartışılması ve yeni modellerin geliştirilmesi kaçınılmazdır. Diğer yandan istihdamın geleceği konusunda ise sadece işsizlik rakamlarına odaklanmak yeterli değildir. İstihdamın niteliği, güvencesi ve insana uygunluğu da göz önüne alınmalıdır. İstihdamı oluşturma politikaları sadece iş ve işçi sayısını arttırmakla kalmamalı, aynı zamanda kaliteli ve sürdürülebilir işlerin oluşturmasını da hedeflemelidir” değerlendirmelerinde bulundu.
“Çalışanlarımızı Enflasyonun Tahribatına Karşı Koruma Anlayışımızı Sürdürüyoruz”
Mecliste; herkesin fikrini özgürce paylaşmasını, deneyimlerini aktarmasını ve çözüm önerilerini sunmasını beklediklerine dikkati çeken Bakan Işıkhan, şunları kaydetti:
“Biz hükümet olarak imkânların el verdiği azami ölçüde hem çalışanlarımız hem de işverenlerimiz için dengesizliğe yol açmayacak şekilde en iyisini ve en güzelini yapmak için büyük gayret sarf ediyoruz. Jeopolitik riskler ve yüksek enflasyon nedeniyle bozulan, küresel ekonominin olumsuzlukları bildiğiniz gibi ülkemizi de etkilemektedir. Çalışanlarımızı enflasyonun tahribatına karşı koruma anlayışımızı sürdürüyoruz. Ancak ülkemiz küresel olarak yaşanan tüm bu olumsuzluklara rağmen büyümeyi sürdürmektedir. İstihdam sayılarında ise tarihin en yüksek seviyelerine ulaşmış durumdayız. Bakanlık olarak çalışma hayatının tüm tarafları ile istişare ve diyalog mekanizmalarını sürekli canlı tutuyoruz, Üçlü Danışma Kurulumuzu, Kamu Personeli Danışma Kurulumuzu uzun bir aradan sonra yeniden toplamıştık. 5 yıl aradan sonra bugün de 13. Çalışma Meclisimizi topluyoruz. Türkiye’nin çalışma hayatında güçlü ve kapsayıcı bir gelecek inşa etmek için birlikte diyalog halinde olmaya özen gösteriyoruz. Ben şuna inanıyorum; ne yapacaksak birlikte yapacağız ve ne başaracaksak da birlikte başaracağız.”
Işıkhan, Mecliste ortaya çıkacak yeni fikirlerin ve önerilerin Türkiye’nin çalışma hayatının geleceğini belirlemede önemli bir rol taşıyacağına inandığına vurgu yaparak, “Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın liderliğinde insan ve emek odaklı politikalarımızla ‘insanı yaşat ki, devlet yaşasın’ anlayışı ile adil paylaşımı ön planda tutarak Cumhuriyetimizin ikinci yüzyılını birlikte inşa edeceğiz. İnşallah, Meclisimizde verimli bir istişare süreci gerçekleştireceğiz” dedi.
Ardından Türk-İş Genel Başkanı Ergün Atalay, TİSK Yönetim Kurulu Başkanı Özgür Burak Akkol, Memur-Sen Genel Başkanı Ali Yalçın, Hak-İş Genel Başkanı Mahmut Arslan, Türkiye Kamu-Sen Genel Başkanı Önder Kahveci, DİSK Genel Başkanı Arzu Çerkezoğlu, KESK Eş Genel Başkanı Ayfer Koçak ile TZOB Genel Başkanı Ş. Şemsi Bayraktar da birer konuşma yaptı.
Toplantıya, İşçi, Kamu Görevlileri ve İşveren Sendika Konfederasyonlarının, Oda ve Borsa Birliklerinin, Sivil Toplum Kuruluşlularının Başkanları ile akademisyenler katıldı.